Book: Trainspotting
Quotes of Book: Trainspotting
Why is it that because ye use hard drugs every cunt feels that they have a right tae dissect and analyse ye? Once ye accept that they huv that right, ye'll join them in the search fir this holy grail, this thing that makes ye tick. Ye'll then defer tae them, allowin yersel tae be conned intae believin any biscuit-ersed theory ay behaviour they choose tae attach tae ye. Then yir theirs, no yir ain; the dependency shifts from the drug to them. Society invents a spurious convoluted logic tae absorb and change people whae's behaviour is outside its mainstream. Suppose that ah ken aw the pros and cons, know that ah'm gaunnae huv a short life, am ay sound mind etcetera, etcetera, but still want tae use smack? They won't let ye dae it. They won't let ye dae it, because it's seen as a sign ay thir ain failure. The fact that ye jist simply choose tae reject whit they huv tae offer. Choose us. Choose life. Choose mortgage payments; choose washing machines; choose cars; choose sitting oan a couch watching mind-numbing and spirit-crushing game shows, stuffing fuckin junk food intae yir mooth. Choose rotting away, pishing and shiteing yersel in a home, a total fuckin embarrassment tae the selfish, fucked-up brats ye've produced. Choose life. Well, ah choose no tae choose life. If the cunts cannae handle that, it's thair fuckin problem. As Harry Lauder sais, ah jist intend tae keep right on to the end of the road … book-quoteBaşarı ve başarısızlık arzunun tatmin edilmesi ya da içinde kalması anlamına gelir. Arzu ya kişisel dürtülerimize bağlı olarak baskın bir biçimde içseldir, ya da esasen reklamlarla veya medyanın ve popüler kültürün sunduğu rol modelleriyle uyarılmış bir biçimde, dışsal. Tom benim başarı ve başarısızlık kavramlarımın toplumsal düzeyden çok kişisel düzeyde geçerli olduğu görüşünde. Toplumsal ödülü kabul etmediğim için başarı {ve başarısızlık} sadece anlık olabilirdi benim için, çünkü bu deneyim toplumsal destek gören bir servet, güç ve statü düşmanlığıyla, ya da başarısızlık söz konusu olduğunda utanç ve ayıplamayla sürdürülemezdi. Bu yüzden, Tom'a göre, bana sınavlarda başarılı olduğumu ya da iyi bir işim olduğunu ya da güzel bir piliçle çıktığımı söylemenin bir yararı yoktu; bu tür övgüler bir şey ifade etmiyordu benim için. Tabii ki, gerçekleştiklerinde bu şeylerin keyfini çıkarıyordum, fakat değerleri kalıcı olamazdı, çünkü onları değerlendiren toplumun kabulü söz konusu değildi bende. book-quote