Tüm yalnız yollar müziğe geri döner. Seni kucaklıyorum. Seni affediyorum. Seni asla terk etmeyeceğim.

(All lonely roads lead back to music. I embrace you. I forgive you. I will never leave you.)

by {Mitch Albom}
(0 Yorumlar)

"Frankie Presto'nun Sihirli Dizeleri" nde, yazar Mitch Albom müzik ve insan duyguları arasındaki derin bağlantıyı araştırıyor. Hikaye, müziğin yaraları iyileştirebilen, boşlukları doldurabilen ve sonuçta kişinin yolculuğunu kendilerine geri yönlendirebilen evrensel bir dil olarak hizmet ettiğini gösteriyor. Alıntı, müziğin rahatlatıcı ve affedici gücünü vurgular, ne kadar yalnız veya kayıp biri hissettiğine bakılmaksızın, müziğin teselli sağlayan sadık bir arkadaş olmasını sağlar.

Kucaklama, affedici ve değişmez destek mesajı anlatı boyunca yankılanır, bu da tecrit, sevgi ve anlayış anlarında bile müzik ortamında gelişebileceğini gösterir. Bu duygu, okuyucuları müzikle kendi ilişkileri ve hayatlarına getirdiği derinlik üzerinde düşünmeye davet ediyor, müziğin sadece bir sanat formu değil, hepimizi birleştirebilecek bir duygusal sığınak kaynağı olduğu fikrinin altını çiziyor.

Stats

Kategoriler
Author
Votes
0
Page views
21
Güncelle
Ocak 22, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Other quotes in book quote

Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Hayatım sınırsız bir okyanusta bir damladan fazla değil. Ama okyanus çok sayıda damladan başka nedir ki?
by {David Mitchell}
Yarısı okunmuş bir kitap, yarım kalmış bir aşk meselesidir.
by {David Mitchell}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}
Öldüğünde huzur duymalısın mı? '' Barışın var, 'dedi yaşlı kadın,' Kendinle yaptığınızda.
by {Mitch Albom}