Ve eğlencenin gerçeklikle ilgisi yok. Eğlence gerçekliğe karşı antitetiktir.
(And entertainment has nothing to do with reality. Entertainment is antithetical to reality.)
Michael Crichton'un "Jurassic Park" romanında, kilit bir tema eğlence ve gerçeklik arasındaki ayrımdır. Yazar, eğlencenin gerçekten bir kaçış görevi gördüğünü ve gerçek olanın algılarını nasıl bozabileceğini vurguladığını savunuyor. Hikaye içinde, bu fikir, insanların genetik olarak tasarlanmış dinozorlarla etkileşim kurma biçimleri ile gösterilir, onları genellikle kendi ekosistemleri ve karmaşıklıkları olan canlılardan ziyade canlılardan ziyade sadece cazibe merkezleri olarak görür.
Crichton'un "eğlencenin gerçekle hiçbir ilgisi yok" iddiası, bu çizgileri bulanıklaştırmanın tehlikelerini vurgular. Romandaki karakterler, bir zamanlar eğlenceli olarak gördükleri cazibe merkezlerinin neden olduğu kaos ile karşılaştıkça, pervasız bir eğlence arayışının feci sonuçlara yol açabileceği ortaya çıkıyor. Anlatı, okuyuculara eğlence büyüleyip büyüleyebilmesine rağmen, gerçek dünyayı anlamamız ve saygı duymamız gereken sorumlulukları gölgede bırakmaması gerektiğini hatırlatıyor.