David Mitchell'in "Black Swan Green" adlı eserinde anlatı, ergenliğin karmaşıklıklarını Jason adlı genç bir çocuğun gözünden araştırıyor. Büyümenin zorluklarıyla yüzleşirken zorbalığın acısını ve kimlik arayışını da içeren çeşitli zorluklarla karşılaşır. Roman, sıradan olayları derin iç gözlem anlarıyla harmanlayarak 1980'lerdeki İngiltere kırsalının özünü yansıtıyor.
"Nefret yanmış ölü havai fişek kokuyor" alıntısı, çatışma veya hayal kırıklığı sonrasında kalan olumsuzluk kalıntılarını dokunaklı bir şekilde gösteriyor. Canlı bir duyusal deneyimi yansıtıyor ve nefretin, tıpkı son kullanma tarihi geçmiş havai fişekler gibi, arkasında belirgin ve nahoş bir iz bıraktığını, onun geçici ama etkili doğasını hatırlattığını öne sürüyor. Bu tasvir romanın tamamında yankı buluyor ve ergenliğin duygusal çalkantılarını vurguluyor.