O bir mühendis. Wu aynı. İkisi de teknisyenler. Zekaları yok. Onlar 'Thintelligence' dediğim şey var. Hemen durumu görüyorlar. Dar düşünüyorlar ve buna 'odaklanmış' diyorlar. Çevreyi görmüyorlar.
(He's an engineer. Wu's the same. They're both technicians. They don't have intelligence. They have what I call 'thintelligence.' They see the immediate situation. They think narrowly and they call it 'being focused.' They don't see the surround.)
Michael Crichton'un "Jurassic Park" ında yazar, özellikle Wu gibi mühendisler olmak üzere bazı karakterlerin zihniyetini eleştiriyor. Teknik uzmanlıklarının 'Thintelligence' olarak adlandırdığı düşünmede bir sınırlama ile geldiğini savunuyor. Bu terim, acil görevlere odaklanmak için mükemmel olurken, eylemlerinin daha geniş etkilerini dikkate alan daha geniş zekadan yoksun oldukları fikrini kapsamaktadır.
Crichton'un tasviri, özel beceriler ve bütünsel anlayış arasında bir kopukluğu vurgular. Belirli sorunları daraltma kapasitelerini vurgulayarak, böyle bir perspektifin, özellikle parkta olanlar gibi karmaşık senaryolarda, daha büyük resme bakmanın önemli riskler oluşturabileceği zararlı sonuçlara yol açabileceğini öne sürüyor.