"Engleby" de Sebastian Faulks, kahramanın başkalarıyla gelişen ilişkisini ve artan sosyal etkileşimleri kabul ettiğini araştırıyor. İnsanların beklentilerini azaltarak, onlarla daha özgür ve otantik bir şekilde etkileşime girebileceğini fark eder. Perspektifteki bu değişim, konuşmalarda daha az baskı ve daha kolay bir şekilde gezinmesine izin vererek daha rahat bir sosyal hayata yol açar.
Kahramanın tartışmalar sırasında zihninin nötr olmasına izin verme yeteneği, sosyal rahatsızlıkla başa çıkmak için bir başa çıkma mekanizmasını sembolize eder. Bu zihniyeti benimseyerek, başkalarının söylediklerinin içeriğine daha az ve onlarla birlikte mevcut olma deneyimine daha fazla odaklanabilir, böylece sosyal etkileşimlerini artırabilir. Bu evrim, ilişkileri ve öz farkındalık yaklaşımında derin bir değişikliği göstermektedir.