c. S. Lewis, bireyler dünyevi deneyimler tarafından yerine getirilmeyen derin arzularla karşılaştıklarında, bu yaşamın ötesinde bir şey için bir özlem gösterdiğini ileri sürüyor. Bu kavram, insanların dünyevi memnuniyeti aşan manevi veya ebedi bir varoluş için içsel bir özlemine sahip oldukları fikrine işaret ediyor.
Randy Alcorn, "Görünmeyen Görme" kitabında bu perspektife yansıyor ve bu karşılanmayan arzuları gerçek evimizin bir göstergesi olarak tanımanın önemini vurguluyor. Başka bir dünya için yapıldığımızı kabul ederek Alcorn, okuyucuları ebedi bir bakış açısı geliştirmeye teşvik eder, bu arzuyu anlamanın mevcut deneyimlerimizi zenginleştirebileceğini ve umut sağlayabileceğini öne sürer.