Geçmişte, fiyatın maliyet, kalite, güvenilirlik veya itibardan daha önemli olduğuna inanarak kendimi pazarlık ettim. Geçmişte açıkça yanılmıştım.
(In the past, I have bargained myself away, believing that price was more important than cost, quality, reliability, or reputation. In the past, I was clearly wrong.)
Yazar, diğer faktörlere göre fiyatın önceliklendirilmesinin kötü kararlara yol açtığı geçmiş deneyimleri yansıtır. Yalnızca pazarlık avına odaklanmanın kalite, güvenilirlik ve genel değerden ödün vermeye neden olabileceğini kabul ediyor. Bu farkındalık, satın alma kararları verirken sadece parasal maliyetin ötesine bakmanın önemini vurgulamaktadır.
Perspektifteki bu değişim deneyimden kaynaklandı ve başarılı bir işlemin neyin oluşturulduğunu daha derin bir anlayış önerdi. Kalite ve itibarın genellikle ilk tasarruflardan daha ağır bastığını kabul etmek, bireylerin ve işletmelerin satın alımlarında daha iyi ilişkiler kurmalarını ve daha fazla memnuniyet elde etmelerini sağlar.