Hayır, benim açımdan dünyadaki yaşam kendi kendine alabilir. Bir insanın düşüncesinde yüz yıl uzun bir yıldır. Yüz yıl önce arabalarımız, uçaklarımız, bilgisayarlarımız ve aşılarımız yoktu ... tamamen farklı bir dünyaydı. Fakat yüz yıl yeryüzüne hiçbir şey yok. Bir milyon yıl hiçbir şey değildir. Bu gezegen çok daha geniş bir ölçekte yaşıyor ve nefes alıyor. Yavaş ve huzurlu ritimlerini hayal edemiyoruz ve denemek için alçakgönüllülük yok. Biz burada göz açıp kapayıncaya kadar sakin olduk. Yarın gitmiş olursak, dünya bizi özlemeyecek.
(No, my point is that life on earth can take of itself. In the thinking of a human being, a hundred years is a long year. A hundred years ago, we didn't have cars and airplanes and computers and vaccines...It was a whole different world. But to the earth a hundred years is nothing. A million years is nothing. This planet lives and breathes on a much vaster scale. We can't imagine its slow and peaceful rhythms, and we haven't got the humility to try. We have been residents here for the blink of an eye. If we are gone tomorrow, the earth will not miss us.)
Alıntı, dünyadaki yaşamın kendi kendini sürdürdüğünü ve insan yaşamlarından çok daha büyük bir zaman ölçeği üzerinde çalıştığını vurgulamaktadır. Bir yüzyıl bizim için önemli hissedebilse de, gezegenin geniş tarihinde sadece kısa bir andır. Teknolojik gelişmelerimiz ve toplumsal değişikliklerimiz, Dünya'nın evrimine kıyasla en kısa sürede meydana geldi. Bu bağlamda, zorluklarımız ve başarılarımız, gezegenin kalıcı varlığının zeminine karşı önemsiz görünmektedir.
Dahası, alıntı, insanların genellikle dünyadaki yaşamın büyük goblenindeki küçük yerlerini tanımak için alçakgönüllülükten yoksun olduklarını göstermektedir. Biz sadece kısa bir süredir sakinleriz ve Dünya varlığımızdan bağımsız olarak gelişmeye devam edecektir. Bu, insanlar gezegeni etkileyebilse de, sonuçta çok daha büyük bir ekolojik anlatının sadece geçici bir parçası olduğumuzu vurgulamaktadır ve kaybolacak olsak bile Dünya devam edecektir.