Elbette! diye düşündü. Ekrana dokunmuştu. Bir dokunmatik ekrandı! Kenarların etrafındaki kırmızı ışıklar kızılötesi sensörler olmalıdır. Tim hiç böyle bir ekran görmemişti, ama dergilerde onları okumuştu. Sıfırlama/geri döndü.


(Of course! he thought. He had touched the screen. It was a touch screen! The red lights around the edges must be infrared sensors. Tim had never seen such a screen, but he'd read about them in magazines. He touched RESET/REVERT.)

(0 Yorumlar)

Michael Crichton'un "Jurassic Parkı" nda Tim adında bir karakter, benzer teknolojiyi okumasına rağmen, aşina olmadığı yüksek teknoloji ürünü bir dokunmatik ekranı keşfediyor. Bu gerçekleşme, cihazın işlevselliğini, özellikle ekranın kenarlarını aydınlatan kızılötesi sensörleri anlamasına neden olur. Tim’in merakı ve bilgisi, bu ileri teknolojiyi gezerken onu heyecanlandırıyor.

Arayüzü araştırırken, Sıfırlama/REVERT seçeneğini seçerek ekranla etkileşime girmeye güvenle karar verir. Bu an, Tim'in zorlu bir ortamda güveni ve uyarlanabilirliğini sergiliyor, inovasyon temalarını ve hikayedeki teknoloji ile insan arayüzünü vurguluyor.

Page views
52
Güncelle
Ocak 28, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.