Mitch Albom'un "Cennetten Gelen İlk Telefon Görüşmesi" adlı kitabında keder teması anlatının merkezinde yer alıyor. Hikaye, yas tutanların, ölen sevdikleriyle ilgili nasıl sıklıkla canlı senaryolar ve umutlar yarattıklarını araştırıyor. Bu hayaller, acı ve kaybın ortasında rahatlık sağlayan bir başa çıkma mekanizması olarak hizmet eder. Ancak bu düşünceler somut gerçeklikten çok duygusal rahatlamayla ilgili.
Albom'un çalışması, zihnin üzüntüyü hafifletmek için çeşitli rahatlatıcı görüntüler oluşturabildiğini, ancak bunların gerçek olaylarla örtüşmediğini öne sürüyor. Bu, insan kederinin karmaşıklığını yansıtıyor ve kayıp duygularını yokluğun sert gerçekleriyle uzlaştırma mücadelesini vurguluyor. Anlatı sonuçta okuyucuları hem kederin gücünü hem de yanılsamalarını anlamaya davet ediyor.