Yalnızlık için de aynısı geçerlidir: Bırakırsın, gözyaşlarının akmasına izin verirsin, onu tamamen hissedersin ama sonunda şunu diyebilirsin: Tamam, bu benim yalnızlık anımdı. Yalnız hissetmekten korkmuyorum ama artık yalnızlığı bir kenara bırakıp dünyada başka duyguların da olduğunu bileceğim ve hepsini deneyimleyeceğim.
(Same for loneliness: you let go, let the tears flow, feel it completely--but eventually be able to say, All right, that was my moment of loneliness. I'm not afraid of feeling lonely, but now I'm going to put loneliness aside and know that there are other emotions in the world, and I'm going to experience them all.)
Alıntı, onlardan kaçınmak yerine yalnızlık duygularını kabul etmenin ve deneyimlemenin önemini vurgular. Kendini üzüntü hissetmesine ve duyguların akmasına izin vererek, bir kişi yalnızlıklarını daha iyi anlayabilir. Bu süreç, kişinin duygusal manzarasının ve bu duyguların geçici doğası hakkında daha büyük bir farkındalığa neden olabilir.
Sonuçta, mesaj yalnızlığın hayatta karşılaştığımız birçok duygudan sadece biri olduğunu ifade eder. Bunu tanıyarak, bunun ötesine geçmeyi ve diğer deneyimleri ve duyguları kucaklamayı seçebiliriz. Hayat, farklı duygusal deneyimlerle zengindir ve yalnızlığı bırakarak, kendimizi bizim için mevcut olan tüm duygu yelpazesine kadar açarız.