Raman ve varelse arasındaki fark, yargılanan yaratıkta değil, yargılanan yaratıktadır. Yabancı bir türün raman olduğunu ilan etmemiz, onun ahlaki olgunluk eşiğini geçtiği anlamına gelmez. Bu elimizde olduğu anlamına geliyor.
(The difference between raman and varelse is not in the creature judged, but in the creature judging. When we declare an alien species to be raman, it does not mean that they have passed a threshold of moral maturity. It means that we have.)
Orson Scott Card, "Ölülerin Konuşmacısı"nda, farklı türler arasındaki ayrımın, özellikle ahlak ve olgunluk açısından, öznel olduğu fikrini araştırıyor. "Raman" ve "varelse" terimleri varlıkları kategorize eder ancak asıl fark türün özelliklerinde değil, gözlemcinin bakış açısında yatmaktadır. İnsanlar başka bir türü raman olarak etiketlediğinde, bu, yargılanan türün kalıtsal niteliklerinden ziyade bizim kendi ahlaki gelişimimizi yansıtır.
Bu bakış açısı okuyucuları zeka ve etikle ilgili önyargıları ve varsayımları üzerinde düşünmeye zorluyor. Bu nedenle yabancı bir türü yargılama eylemi, kendi değerlerimizin ve anlayışımızın bir aynası olarak görülmeli ve diğer varlıklarla karşılaştığımızda empati ve tevazuya olan ihtiyacımız vurgulanmalıdır. Bizi algılarımızın etkileşimlerimizi nasıl şekillendirdiğini yeniden düşünmeye davet ediyor ve "ahlaki" olmanın ne anlama geldiğini tanımlamadaki karmaşıklıkları vurguluyor.