Sorun, Mitch, olduğumuz kadar benzer olduğumuza inanmadığımızdır. Beyazlar ve Siyahlar, Katolikler ve Protestanlar, Erkekler ve Kadınlar. Birbirimizi daha benzer görürsek, bu dünyada büyük bir insan ailesine katılmaya ve o aileyi kendi umursadığımız şekilde önemsemeye çok istekli olabiliriz. Ama inan bana, ölürken, bunun doğru olduğunu görüyorsunuz. Hepimiz aynı başlangıç ​​doğumuna sahibiz ve hepimiz aynı son ölümlere sahibiz. Peki ne kadar farklı olabiliriz?


(The problem, Mitch, is that we don't believe we are as much alike as we are. Whites and blacks, Catholics and Protestants, men and women. If we saw each other as more alike, we might be very eager to join in one big human family in this world, and to care about that family the way we care about our own. But believe me, when you are dying, you see it is true. We all have the same beginning-birth-and we all have the same end-death. So how different can we be?)

(0 Yorumlar)

"Morrie ile Salı günleri" alıntısı, toplumdaki çeşitli gruplar arasında ırk, din ve cinsiyet gibi belirgin farklılıklara rağmen, insanların temel benzerlikleri paylaştığı temel gerçeği vurgulamaktadır. İnsanlar bu ortaklıkları tanırlarsa, birbirlerini bir küresel aile olarak birleştirmeye ve desteklemeye daha meyilli olacaklarını düşündürmektedir. Bu anlayış bireyler arasında şefkat ve bağlantıyı geliştirebilir.

Morrie, hayatın nihai deneyimlerinin, doğum ve ölümünün herkes tarafından paylaşıldığına dikkat çekerek, bu evrensel olayların ortak insanlığımızı vurguladığını vurguluyor. Yansıma anlarında, özellikle yaşamın sonuna yakın, ortak varoluşumuzun gerçekleşmesi daha net hale gelir. Nihayetinde, birbirimize daha derin bir farkındalık gerektirir ve bizi yüzeysel bölümlerin ötesinde birbirimizi daha eksiksiz olarak kucaklamaya çağırır.

Page views
21
Güncelle
Ocak 22, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.