Birkaç monitör vardı, hepsi o kadar hızlı çalışıyor, ne gösterdiklerini görmek zordu. Wu bir düğmeye bastı ve bir görüntüyü yavaşlattı. Burada küçük bir dinozor DNA parçasının gerçek yapısını görüyorsunuz, dedi Wu. Sekanın dört temel bileşik-adenin, timin, guanin ve sitozinden oluştuğuna dikkat edin. Bu miktar DNA, muhtemelen tek bir protein ayırma, bir hormon veya bir enzim yapmak için talimatlar içerir. Tam DNA molekülü bu bazların üç milyarını içerir. Saniyede bir kez böyle bir ekrana bakarsak, günde sekiz saat boyunca, tüm DNA ipliğine bakmak iki yıldan fazla sürerdi. O kadar büyük.
(There were several monitors, all running so fast it was hard to see what they were showing. Wu pushed a button and slowed one image. Here you see the actual structure of a small fragment of dinosaur DNA, Wu said. Notice the sequence is made up of four basic compounds-adenine, thymine, guanine, and cytosine. This amount of DNA probably contains instructions to make a single protein-say, a hormone or an enzyme. The full DNA molecule contains three billion of these bases. If we looked at a screen like this once a second, for eight hours a day, it'd still take more than two years to look at the entire DNA strand. It's that big.)
Geçitte Wu, monitörlerdeki hızlı ekranlardan birini yavaşlatarak dinozor DNA'nın karmaşıklığını gösterir. Bu küçük parçanın dört temel bileşenden oluştuğunu açıklıyor: DNA'nın yapı taşları olan adenin, timin, guanin ve sitosin. Bu bilgilerle Wu, küçük bir DNA parçasının bile, genetik materyalin karmaşıklığını gösteren belirli bir protein üretmek için talimatları tuttuğunu vurgulamaktadır.
Wu ayrıca, tüm DNA molekülünün bu temel bazların yaklaşık üç milyarını içerdiğini belirterek geniş DNA ölçeğini vurgulamaktadır. Birisi diziyi günde sekiz saat boyunca saniyede bir kez inceleyecekse, DNA dizisinin tamamını gözden geçirmenin iki yıl süreceğini not eder. Bu, canlı organizmalarda genetik bilginin büyüklüğünü ve karmaşıklığını vurgulamaktadır.