Şanssız Solucan Olly, Radyo 4'te yayınlanan bir radyo oyunu. Peki ben neyim? - Sen, Hugo, beni kulak mememden öptü, geceleri televizyonda rastlayabileceğin, düşük bütçeli müstehcen bir Fransız filmi. Sabah pişman olacağını biliyorsun ama yine de izliyorsun. Avluda birisi unutulmuş bir şarkıyı ıslıkla çalıyor.
(So Unlucky Worm Olly is a radio play on Radio 4. And what am I? - You, Hugo, she kissed me on the earlobe, is a dirty low-budget French film, one that you happen to come across on TV at night. You know you'll regret it in the morning, but you watch it anyway. Down in the yard someone is whistling a forgotten song.)
Radyo 4'teki bir radyo oyunu olan "Unglückswurm Olly"de anlatım, pişmanlık ve beklenmedik deneyim temalarını mizah yoluyla araştırıyor. Hugo karakteri, düşük bütçeli bir Fransız filmiyle karşılaştırılıyor, çekicilik ve ürkünçlüğün bir karışımını öneriyor, çünkü seyirci daha sonra pişman olabileceklerini bilseler bile filmin içine çekiliyor. Bu benzetme, bazen en iyisi olmasa da ilgi çekici bir şekilde dikkatimizi dağıtan şeylere nasıl düşkün olduğumuzun altını çiziyor.
Avluda unutulmuş bir şarkıyı ıslıkla çalan birine yapılan atıf, parçanın ruh halini güçlendiren bir nostalji ve özlem katmanı ekliyor. Bu unsur, David Mitchell'in "Kemik Saatleri"ndeki çalışmasının merkezinde yer alan hafıza ve zamanın geçişiyle olan derin bağlantıları yansıtıyor. Farklı ortamlar arasındaki etkileşim, hikayelerin çeşitli biçimlerde nasıl yankı bulduğunu vurgulayarak yaşamın karmaşıklıklarının ve yaptığımız seçimlerin keşfedilmesine olanak tanıyor.