Sebastian Faulks'ın "Engleby" kitabından alıntı, özellikle zamanla ilgili olarak, gerçeklik anlayışımızı çevreleyen belirsizliği vurgulamaktadır. Olaylar algılamamızın ve onların özgünlüğümüzün, bu yetenek olmadan deneyimlerin gerçekliği konusunda şüpheci kaldığımızı ima eden zaman geçirme yeteneğimize bağlı olduğunu göstermektedir. Bu, hafızaya, tarihe ve gerçeğin doğasına felsefi bir soruşturmayı yansıtır.
Ne olduğunu sorgulayarak, alıntı okuyucuları deneyimlerimizin ve zamanın geçişinin varoluş anlayışımızı nasıl şekillendirdiğini düşünmeye davet ediyor. İnsan algısının sınırlamalarını ve geçmiş olayları anlamanın doğasında var olan zorlukların altını çizmektedir. Nihayetinde, anılarımızı nasıl doğruladığımız ve deneyimlerimizle ilgili gerçekleri nasıl doğruladığımızla ilgili derin sorular ortaya çıkarır.