Herkesi kırdığımızda, gerçeği lütuf olmadan ilan ettik. Kimseyi rahatsız ettiğimizde, lütuf adına gerçeği sulandırdık. Yuhanna 1:14 bize İsa'nın lütuf ve gerçekle dolu olduğunu söyler. Aralarında seçim yapmayalım, ancak her ikisi tarafından karakterize edilelim.


(When we offend everybody, we've declared truth without grace. When we offend nobody, we've watered down truth in the name of grace. John 1:14 tells us Jesus came full of grace AND truth. Let's not choose between them, but be characterized by both.)

(0 Yorumlar)

Randy Alcorn'un "Görünmeyenleri Görmek" kitabında yazar, başkalarıyla etkileşimlerimizde gerçeği ve zarafetin dengelenmesinin önemini tartışıyor. Gerçekte aşırı katı olarak herkesi rahatsız etme zorluğunu vurgularken, aynı zamanda suçtan kaçınmak için gerçeği seyreltme riskini de not eder. Bu dengesizlik yanlış anlamalara ve otantik iletişim eksikliğine yol açabilir.

Yuhanna 1:14 referansı, İsa'nın hayatındaki hem lütuf hem de gerçeği örneklediğini vurgular. Alcorn, okuyucuları bu nitelikleri somutlaştırmaya çağırıyor ve diğeri için birinden ödün vermeyen uyumlu bir yaklaşımı savunuyor. Hem lütfu hem de gerçeği benimseyerek, daha derin bağlantıları teşvik edebilir ve daha eksiksiz bir mesaj iletebilir, böylece İsa'nın karakterini onurlandırabiliriz.

Page views
31
Güncelle
Ocak 25, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.