Nereden geldiği, aldığı eğitim, aile geçmişi, serveti, bir not değil, aktardığı algı - benim, oğlumun anahtar olduğu algısı. Eğer ait olduğuna inanıyorlarsa - odanın bir parçası olduğunu - o zaman öyle. Ve hangi odaya girecek olursa olsun, o zaman kim olması gerekir.


(Where he comes from, the education he has received, his family history, his wealth, they matter not a jot, but the perception he conveys - that my, boy, is the key. If they believe he belongs - that he is part of the room - then he does, he is. And whichever room he is about to step into, then that is who he must become.)

(0 Yorumlar)

Alıntı, kişinin kimliğini ve başarısını belirlemede arka plan üzerindeki algının önemini vurgular. Köken, eğitim, aile mirası veya servet gibi faktörlerin, başkalarının bıraktığı izlenime kıyasla alakasız olduğunu düşündürmektedir. Gerçekten önemli olan, özellikle profesyonel ortamlarda, etraflarında olanlar tarafından nasıl algılandığıdır. Bir kişi başkalarını ait olduklarına ikna edebilirse, etkili bir şekilde aittir.

Bu fikir, farklı sosyal veya profesyonel ortamlara uyum sağlamanın hayati önem taşıdığı fikrini güçlendirir. Birey, girdikleri her “odada” beklenen özellikleri ve güveni somutlaştırmalıdır. Bu uyarlanabilirlik, farklı bağlamlar ve zorluklar içinde kabul ve başarı kazanmalarını sağlar, bu da kişinin hedeflerine ulaşmada algının güçlü rolünü gösterir.

Page views
30
Güncelle
Ocak 26, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.