Cleanthes of Assos - Dilin güzelliğini kutlayan, anlamlı ifadeleri iki benzersiz bakış açısıyla sergileyen iki dilli alıntılar.
Assoslu Cleanthes, Stoacı okulun başı olarak Citiumlu Zenon'un yerini alan önde gelen bir Stoacı filozoftu. Günümüz Türkiye'sinde, MÖ 330 civarında Assos'ta doğdu. Felsefe okurken geçimini sağlamak için başlangıçta boksör olarak çalıştı. Cleanthes doğaya uygun yaşamanın önemini vurguladı ve Stoacı düşüncenin merkezinde yer alan evrenin rasyonel yapısına inanıyordu. Felsefeye olan bağlılığı, maddi zorluklara rağmen kendini yetiştirirken gösterdiği azimle ortaya çıktı.
Cleanthes yazılarıyla, özellikle de kozmosu düzenleyen rasyonel ve hayırsever bir ilahi güce olan inancını yansıtan "Zeus'a İlahi" ile tanınır. Çalışmaları, evrenin ilahi akıl veya logos ile dolu olduğu fikrini sunarak Stoacı teolojiye büyük katkıda bulunmuştur. Görüşleri, Stoacı mantık çerçevesinde varoluşun birliğini ve her şeyin birbirine bağlılığını vurguluyordu.
Hayatta kalan metinlerin sınırlı olmasına rağmen, Cleanthes'in etkisi daha sonraki Stoacı filozoflarda görülebilir, zira kendisi onların etik öğretileri için temel düşünceler oluşturmuştur. Felsefeye olan kararlılığı ve bağlılığı çağdaşları tarafından fark edildi ve Stoacılık tarihinde, kendi zamanının ve ötesinin felsefi söylemini şekillendiren önemli bir figür olmaya devam ediyor.
Assoslu Cleanthes önemli bir Stoacı filozoftu ve Citiumlu Zenon'un halefiydi. MÖ 330 civarında Assos'ta doğdu ve felsefi çalışmalarını sürdürürken birçok zorlukla karşılaştı. Kendini geçindirebilmek için boksör olarak çalıştı ve mali zorluklara rağmen felsefeye olan bağlılığını sergiledi.
En çok, evrenin rasyonel ve ilahi düzenine olan inancını özetleyen "Zeus'a İlahi" ile tanınır. Cleanthes, Stoacı felsefenin ana temaları haline gelen doğayla uyum içinde yaşama kavramını ve tüm varoluşun temelinde yatan rasyonel yapıya olan inancı vurguladı.
Metinlerinin çoğu günümüze ulaşmamış olsa da Cleanthes'in etkisi daha sonraki Stoacı düşünürler aracılığıyla varlığını sürdürüyor. Felsefeye ve etik öğretilere olan bağlılığı, Stoacılık üzerinde kalıcı bir iz bıraktı ve onu, fikirleri sonraki nesillerdeki felsefi tartışmaları şekillendirmeye devam eden dikkate değer bir figür haline getirdi.