Çin felsefesinde önemli bir figür olan Lao Tzu, Taoizm'in kurucusu ve "Dao De Jing"in yazarı olarak bilinir. Tarihsel varlığı belirsiz kalsa da, M.Ö. 6. yüzyılda yaşamıştır. Öğretileri "Dao" kavramını veya doğal yolu vurguluyor, doğayla uyumu ve yaşamda sadeliği savunuyor. Lao Tzu'nun fikirleri denge ve alçakgönüllülüğün önemini vurgulayarak barış ve doyuma ulaşmak için eylemsizlik yolunu (wu wei) teşvik eder. Çalışmaları Çin kültürünü, felsefesini ve dinini önemli ölçüde etkilemiş, sanat ve edebiyatın çeşitli yönlerine nüfuz etmiştir. Lao Tzu'nun ifade ettiği şekliyle Taoizm, bireyleri evrenin doğal akışına uyum sağlamaya teşvik ederek kişinin kendisini ve dünyadaki yerini daha derinlemesine anlamasına yol açar. Liderlik ve yönetişim hakkındaki düşünceleri bugün bile yankı buluyor ve en iyi yöneticilerin minimum müdahaleyle yönetenler olduğunu vurguluyor. Lao Tzu'nun etkisi Çin'in ötesine uzanıyor ve dünya çapında çeşitli manevi ve felsefi hareketlere ilham veriyor. İç gözlem ve doğayla bağlantıya yaptığı vurgu, özellikle sürdürülebilirlik ve zihinsel sağlık hakkındaki modern tartışmalarda geçerliliğini koruyor. Lao Tzu'nun kalıcı bilgeliği yankı bulmaya devam ediyor ve yaşamın karmaşıklıklarıyla başa çıkmada zamansız bir rehberlik sunuyor.
Antik Çin felsefesinin merkezi isimlerinden biri olan Lao Tzu, "Dao De Jing"in yazarı ve doğal dünyayla uyum içinde yaşamayı vurgulayan Taoizm'in kurucusu olarak tanınmaktadır.
Öğretileri "Dao" veya "yol" fikrine odaklanmakta, yaşamın her alanında sadeliği, alçakgönüllülüğü ve dengeyi teşvik etmekte ve kişisel ve toplumsal zorluklara karşı eylemsiz bir yaklaşımı savunmaktadır.
Lao Tzu'nun felsefesi, yalnızca Çin düşüncesini etkilemekle kalmayıp aynı zamanda maneviyat, kişisel farkındalık ve ekolojik farkındalık merkezli küresel hareketlere de ilham veren kalıcı bir miras bıraktı.