Mark Beauregard - Dilin güzelliğini kutlayan, anlamlı ifadeleri iki benzersiz bakış açısıyla sergileyen iki dilli alıntılar.

Mark Beauregard - Dilin güzelliğini kutlayan, anlamlı ifadeleri iki benzersiz bakış açısıyla sergileyen iki dilli alıntılar.
Mark Beauregard, edebiyat ve yaratıcı yazmaya odaklanarak yazar ve profesör olarak katkılarıyla bilinir. Çalışmaları genellikle insan deneyimi ve ilişkilerin karmaşıklıklarıyla ilgili temaları araştırıyor. Beauregard, içgözlemsel anlatıları canlı görüntülerle harmanlayarak okuyucularla etkileşime girerek derin yankılanan bir bağlantı oluşturur. Yazılarına ek olarak, Beauregard, edebiyat tutkusunu öğrencilerle paylaştığı Akademi'de yer alıyor. Hikaye anlatımının önemini vurgular ve hevesli yazarları benzersiz seslerini bulmaya teşvik eder. Öğretim tarzı, öğrenme için yaratıcı bir ortam teşvik eden destekleyici ve ilgi çekici bir yaklaşımla karakterizedir. Beauregard'ın edebi başarıları, çeşitli ilgi alanlarını ve deneyimlerini yansıtan makaleler, kısa öyküler ve romanlar yer alıyor. Yaşam ve insan durumu hakkında derin bilgiler ifade etme yeteneği, çalışmalarını hem ilişkilendirilebilir hem de etkili hale getirir. Yazısı ve öğretisi ile edebi arayışlarında başkalarına ilham vermeye devam ediyor.

Mark Beauregard, edebiyat ve yaratıcı yazmaya odaklanan bir yazar ve profesördür. Çalışmaları insan deneyimlerini ve ilişkilerin karmaşıklıklarını inceliyor, okuyucularla içgözlemsel anlatılarla bağlantı kuruyor.

Akademide Beauregard edebiyat tutkusunu paylaşarak öğrencilerin benzersiz seslerini keşfetmelerine yardımcı oluyor. İlgi çekici öğretim tarzı, hevesli yazarları teşvik eden yaratıcı ve destekleyici bir ortamı teşvik eder.

Edebi başarıları, çeşitli ilgi alanlarını sergileyen makaleleri, kısa öyküleri ve romanları kapsıyor. Beauregard'ın hayata ve insani durumuna ilişkin içgörüleri, işini etkili ve ilişkilendirilebilir hale getirerek diğerlerine edebi yolculuklarında ilham veriyor.

Kayıt bulunamadı.
Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Taffy. Taffy hakkında düşünüyor. Şimdi dişlerini dışarı çıkaracağını düşünüyor, ama onunla yemek demek olursa, her neyse onu yiyecektir.
by {Mitch Albom}
Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Doğum ve ölüm arasında çok fazla can alıyoruz. Çocuk olmak için bir hayat. Yaşlanacak bir hayat. Gezmek, yerleşmek, aşık olmak, ebeveyn olmak, vaatlerimizi test etmek, ölümlerimizi gerçekleştirmek ve bazı şanslı durumlarda, bu farkındalıktan sonra bir şeyler yapmak için bir hayat.
by {Mitch Albom}
Sorun görünümünde gergin olma eğilimim var. Tehlike yaklaştıkça daha az gerginleşirim. Tehlike el altında olduğunda, şiddetli bir şekilde şişerim. Saldırganımla boğuşurken, korkmadan ve çok az yaralanma düşüncesiyle bitirmek için savaşıyorum.
by {Jean Sasson}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}