Susan Cain - Dilin güzelliğini kutlayan, anlamlı ifadeleri iki benzersiz bakış açısıyla sergileyen iki dilli alıntılar.

Susan Cain - Dilin güzelliğini kutlayan, anlamlı ifadeleri iki benzersiz bakış açısıyla sergileyen iki dilli alıntılar.
Susan Cain, "Sessiz: Konuşmayı Durduramayan Bir Dünyada İçine Güç Gücü" kitabıyla tanınan ünlü bir yazardır. Çalışmalarında, içe dönük davranışları destekleyen toplumsal normlara meydan okuyan içe dönüklerin güçlü ve benzersiz niteliklerini araştırıyor. Araştırma ve kişisel fıkralar yoluyla Cain, sık sık sosyal ve mesleki bağlamlarda göz ardı edilmesine rağmen, içe kapanıkların inovasyon, yaratıcılık ve liderliğe nasıl önemli katkıda bulunduğunu ortaya koyuyor. Literatürüne ek olarak, Cain, içe dönüklük değerine ışık tutan konferanslarda ve olaylarda ortaya çıkan aranan bir konuşmacıdır. Görüşmeleri izleyicileri hem içe dönükleri hem de dışa dönükleri destekleyen çeşitli kişilik türlerini ve koruyucu ortamları takdir etmeye teşvik ediyor. Cain’in çalışması, tüm kişilik türlerinin güçlü yönlerini kullanan stratejileri savunarak işyerlerinde ve eğitim ortamlarında kapsayıcılığı ve anlayışı teşvik eder. Susan Cain, savunuculuğu ve yazısı sayesinde, içe dönük doğalarını kucaklamaları için birçok kişiye ilham verdi. Etkisi sadece bireysel güçlenmenin ötesine uzanır; Sessiz güce ve düşünceli yansımaya değer vermeye yönelik daha geniş bir kültürel kayma teşvik eder. İçine kapanıkların seslerini yükselterek Cain, bugün toplumdaki kişilik ve başarı konusundaki anlatıyı değiştiriyor.

Susan Cain, içe kapanıkların güçlü yönlerine odaklanan etkili bir yazardır.

"Sessiz" kitabı, dışa dönmeyi destekleyen toplumsal normlara meydan okuyor.

Çalışmaları sayesinde Cain, çeşitli kişilik türleri için anlayış ve takdiri teşvik eder.

Kayıt bulunamadı.
Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Taffy. Taffy hakkında düşünüyor. Şimdi dişlerini dışarı çıkaracağını düşünüyor, ama onunla yemek demek olursa, her neyse onu yiyecektir.
by {Mitch Albom}
Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Doğum ve ölüm arasında çok fazla can alıyoruz. Çocuk olmak için bir hayat. Yaşlanacak bir hayat. Gezmek, yerleşmek, aşık olmak, ebeveyn olmak, vaatlerimizi test etmek, ölümlerimizi gerçekleştirmek ve bazı şanslı durumlarda, bu farkındalıktan sonra bir şeyler yapmak için bir hayat.
by {Mitch Albom}
Sorun görünümünde gergin olma eğilimim var. Tehlike yaklaştıkça daha az gerginleşirim. Tehlike el altında olduğunda, şiddetli bir şekilde şişerim. Saldırganımla boğuşurken, korkmadan ve çok az yaralanma düşüncesiyle bitirmek için savaşıyorum.
by {Jean Sasson}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}