William Timothy Taylor 2012 - Dilin güzelliğini kutlayan, anlamlı ifadeleri iki benzersiz bakış açısıyla sergileyen iki dilli alıntılar.

William Timothy Taylor 2012 - Dilin güzelliğini kutlayan, anlamlı ifadeleri iki benzersiz bakış açısıyla sergileyen iki dilli alıntılar.

William Timothy Taylor, 2012 tarihli çalışmasında insan toplumu ile doğal dünya arasındaki karmaşık ilişkiyi araştırıyor. Çevresel sistemleri ve insan faaliyetlerinin bunları nasıl etkilediğini anlamanın önemini vurguluyor. Taylor, sürdürülebilirliği teşvik etmek ve doğayla uyumlu bir şekilde bir arada yaşamayı sağlamak için bilgi ve farkındalığın hayati önem taşıdığını savunuyor.

Yazar, insanın çevreyle etkileşiminin evriminin izini sürerek çevre sorunlarının tarihsel bağlamını derinlemesine inceliyor. Mevcut ekolojik zorluklara yol açan önemli anları ve kararları vurgulayarak, bu sorunlara kolektif bir yanıt verilmesi ihtiyacının altını çiziyor. Taylor, okuyucuları çevresel değişimle ilgili devam eden bu anlatıdaki kişisel rolleri üzerinde düşünmeye çağırıyor.

Sonuç olarak Taylor, çevre yönetimine yönelik proaktif bir yaklaşım çağrısında bulunarak eğitimi ve topluluk katılımını savunuyor. Kamuoyunun ekolojik ilkelere dair anlayışını geliştirerek bireylerin daha sağlıklı bir gezegene katkıda bulunacak bilinçli seçimler yapabileceğine inanıyor. Çalışmaları, dünyayla ilişkimize ilişkin hem zihniyet hem de pratikte bir değişim için bir çağrı niteliğinde.

Kayıt bulunamadı.
Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Taffy. Taffy hakkında düşünüyor. Şimdi dişlerini dışarı çıkaracağını düşünüyor, ama onunla yemek demek olursa, her neyse onu yiyecektir.
by {Mitch Albom}
Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Doğum ve ölüm arasında çok fazla can alıyoruz. Çocuk olmak için bir hayat. Yaşlanacak bir hayat. Gezmek, yerleşmek, aşık olmak, ebeveyn olmak, vaatlerimizi test etmek, ölümlerimizi gerçekleştirmek ve bazı şanslı durumlarda, bu farkındalıktan sonra bir şeyler yapmak için bir hayat.
by {Mitch Albom}
Sorun görünümünde gergin olma eğilimim var. Tehlike yaklaştıkça daha az gerginleşirim. Tehlike el altında olduğunda, şiddetli bir şekilde şişerim. Saldırganımla boğuşurken, korkmadan ve çok az yaralanma düşüncesiyle bitirmek için savaşıyorum.
by {Jean Sasson}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}