Yael-1'in güncel fotoğrafının bulunduğu Tal Zahavi'ye ait diplomatik pasaport. Diğer pasaporttaki doğum tarihiyle aynı. İç mekanda Avrupa ve Güney Amerika ülkelerinin yanı sıra ABD, Japonya ve Güney Kore için elli adet giriş damgası bulunmalıdır. Kadın çok seyahat etti.

(A diplomatic passport for a Tal Zahavi, with a current photo of Yael-1. The same birth date as in the other passport. The interior must have had fifty entry stamps for European and South American countries, plus the U.S., Japan, and South Korea. The woman traveled a lot.)

by {John Sandford}
(0 Yorumlar)

John Sandford'un "Fırtına Cephesi" adlı kitabında Tal Zahavi'ye ait diplomatik pasaportla ilgili önemli bir detay ortaya çıkıyor. Yael-1'in güncel bir fotoğrafının yer aldığı bu pasaport, başka bir pasaportla aynı doğum tarihine sahip ve bu da bir tür kimlik kopyalama veya gizlemeyi akla getiriyor. Bu pasaportun yaygın kullanımı, Avrupa ve Güney Amerika'daki çeşitli ülkeler için elli adet giriş damgasının yanı sıra ABD, Japonya ve Güney Kore gibi önemli ülkelerin pullarından da açıkça görülmektedir.

Yael-1'in karakteri, çok seyahat eden bir kişi olarak tasvir ediliyor ve onun dünya çapında yaptığı kapsamlı yolculuklar öne çıkıyor. Sık sık yaptığı seyahatlerle ilgili bu detay, önemli bir arka plana işaret ediyor ve muhtemelen uluslararası ilişkilere ya da gizli faaliyetlere karıştığını gösteriyor. Pasaport, anlatıda kimlik ve diplomasinin iç içe geçmiş doğasını gösteren, karakterine ve olay örgüsüne derinlik katan çok önemli bir kanıt görevi görüyor.

Stats

Kategoriler
Votes
0
Page views
218
Güncelle
Ocak 21, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Taffy. Taffy hakkında düşünüyor. Şimdi dişlerini dışarı çıkaracağını düşünüyor, ama onunla yemek demek olursa, her neyse onu yiyecektir.
by {Mitch Albom}
Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Doğum ve ölüm arasında çok fazla can alıyoruz. Çocuk olmak için bir hayat. Yaşlanacak bir hayat. Gezmek, yerleşmek, aşık olmak, ebeveyn olmak, vaatlerimizi test etmek, ölümlerimizi gerçekleştirmek ve bazı şanslı durumlarda, bu farkındalıktan sonra bir şeyler yapmak için bir hayat.
by {Mitch Albom}
Sorun görünümünde gergin olma eğilimim var. Tehlike yaklaştıkça daha az gerginleşirim. Tehlike el altında olduğunda, şiddetli bir şekilde şişerim. Saldırganımla boğuşurken, korkmadan ve çok az yaralanma düşüncesiyle bitirmek için savaşıyorum.
by {Jean Sasson}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}