Küçük bir kız, sınıfta yaptığı bir resimle okuldan eve geldi. Annesinin akşam yemeğini hazırladığı mutfağa doğru dans etti. Anne tahmin et ne oldu? çizimi sallayarak ciyakladı. annesi başını kaldırmadı. ne? dedi tencerelerle ilgilenerek. tahmin et ne oldu? Çocuk çizimleri sallayarak tekrarladı. Ne? dedi anne tabaklarla ilgilenerek. Anne dinlemiyorsun tatlım evet benimAnne çocuk GÖZLERİNLE dinlemediğini söyledi
(A little girl came home from school with a drawing she'd made in class.She danced into the kitchen ,where her mother was preparing dinner.Mom,guess what ? she squealed waving the drawing .her mother never looked up.what? she said ,tending to the pots.guess what? the child repeated ,waving the drawings.what? the mother said , tending to the plates.Mom, you're not listeningsweetie,yes I amMom the child said you're not listening with your EYES)
Küçük bir kız heyecanla okuldan eve döndü, çizimini mutfakta meşgul olan annesiyle paylaşmak için patladı. Çocuğun coşkusuna ve annesinin dikkatini çekmek için tekrarlanan girişimlere rağmen, anne akşam yemeği hazırlıklarıyla meşgul oldu ve kızıyla tam olarak etkileşime girmedi. Bu, ikisi arasında bir kopukluk anı yarattı.
Çocuk, annesinin dikkat eksikliğine dikkat çekti ve annesinin "gözlerinizle dinlemediğini" vurguladı. Bu, günlük sorumlulukların ortasında bile, sevdiklerinizle etkileşimlerimizde mevcut ve özenli olmanın önemi hakkında daha derin bir mesajı göstermektedir. Bu fıkra, ilişkilerde gerçek bağlantı ihtiyacını hatırlatır.