Bu alıntının özü, sevgi, inanç ve samimiyet gibi yaşamın hayati yönlerini beslemenin önemini vurgular. Anlamlı ilişkilere öncelik verdiğimizde ve inançlarımıza uyduğumuzda, kendimizi pişmanlıklardan ve bitmemiş işin yüklerinden kurtarabileceğimizi göstermektedir. Bu yerine getirme, sözlerimizin dürüstlükle yankılandığı ve bağlantılarımızın derinden hissedildiği başkalarıyla otantik etkileşimlere yol açar.
Ayrıca, amaç ve niyetle yaşayarak, hayatın kaosunun ortasında bile barışı bulabiliriz. Duygu, hayatın zorluklarıyla karşılaştığımızda, görevlerimizi değer verdiğimiz kişilere yerine getirdiğimizi bilerek kararlı kalabileceğimizi ifade ediyor. Nihayetinde, zaman kısmen yollara çıktığında, bunu bitmemiş konuların acısı olmadan yapabilmemizi ve vedalarımızda bir bütünlük duygusuna yol açabilmemizi sağlar.