"Morrie ile Salı günleri" yazar Mitch Albom, ALS'nin yıkıcı etkilerini dokunaklı bir şekilde araştırıyor ve vücudu yavaşça tüketen ve ciddi fiziksel sınırlamalara yol açan yanan bir mumla karşılaştırıyor. Hastalık ilerledikçe, bireyler kendilerini destekleme ve normal bir duruş sürdürme yeteneklerini kaybeder, canlı zihinleri ve bozulma bedenleri arasında keskin bir kontrast oluştururlar. Bu görüntüler, ALS hastalarının katlandığı trajik özerklik kaybını vurgular.
Alıntı, ruhun uyanık ve farkında kaldığı sıkışmış bir varoluşu gösteren derin bir duygusal deneyimi kapsar, ancak beden tepkisiz bir kabuk haline gelir. Bu unutulmaz açıklama, bedensel düşüşe rağmen, bir kişinin özü, kendi etlerine kaplı bilim kurgudan karakterlere benzeyen bir insanın özünün, içinde devam ettiği dokunaklı gerçekliği çağrıştırıyor. Albom'un kitabı, hastalığın zorlukları arasında insan ruhuna bir övgü olarak hizmet ediyor.