Kültür bir konuşma yaratımı olmasına rağmen, her bir iletişim resminden hiyerogliflerden alfabeye televizyondan yeniden yaratılır. Her ortam, dilin kendisi gibi, düşünce, ifade, duyarlılık için yeni bir yönlendirme sağlayarak benzersiz bir söylem modunu mümkün kılar.
(although culture is a creation of speech, it is recreated anew by every medium of communication-from painting to hieroglyphs to the alphabet to television. Each medium, like language itself, makes possible a unique mode of discourse by providing a new orientation for thought, for expression, for sensibility.)
Neil Postman, "Kendimizi Ölüme Eğilim" kitabında kültürün temelde iletişim kurma şeklimizle şekillendiğini vurgular. Resim, hiyeroglifler ve televizyon gibi çeşitli iletişim ortamlarının kültürün nasıl inşa edildiği ve yeniden inşa edildiği konusunda önemli roller oynadığını savunuyor. Her iletişim ortamı, dünyayı nasıl algıladığımızı ve etkileşime girdiğimizi etkileyen ifade ve düşünce için farklı bir yol sunar.
Postman'ın iddiası, her bir ortamın sadece bilgi aktarmakla kalmayıp aynı zamanda söylemin doğasını etkilediğini de belirtiyor. Tıpkı sözlü ve yazılı dil gibi, bu farklı medya biçimleri, nasıl düşündüğümüz ve hissettiğimiz için benzersiz çerçeveler yaratarak, sonuçta toplumsal değerlerimizi ve etkileşimlerimizi şekillendiriyor. Bu perspektif bizi medyanın günlük yaşamlarımızdaki derin etkisini ve kamu söyleminin evrimini dikkate almaya davet ediyor.