Bir kültür sözlüden yazmaya, baskıya televizyona geçerken, gerçek fikirleri onunla hareket eder.
(As a culture moves from orality to writing to printing to televising, its ideas of truth move with it.)
Neil Postman, "Kendimizi Ölüme Eğilim: Gösteri İş Çağında Kamu Söylemi" adlı kitabında, iletişimin evrimini ve toplumun hakikat anlayışı üzerindeki etkisini araştırıyor. Kültürlerin çeşitli iletişim biçimlerinden - sözlü geleneklerden yazmaya, daha sonra baskı ve televizyona - insanların gerçeği anlama ve algılama biçiminde karşılık gelen bir değişim olduğunu savunuyor. Her ortam, bilginin işleme ve paylaşılma şeklini değiştirerek kamu söylemini etkilemektedir.
Bu dönüşüm, fikirlerin iletildiği ortamın toplumsal perspektiflerin şekillenmesinde önemli bir rol oynadığını vurgulamaktadır. Postman, televizyonun baskın bir ortam olarak, önemli söylemler konusunda eğlenceye öncelik verdiğini ve önemli tartışmaların önemsizleşmesine yol açtığı konusunda uyarıyor. Sonuç olarak, gerçeğin tanımlanma ve iletilme şekli, bu kültürel değişimlerin yanında gelişir ve siyasetten kamuoyuna kadar her şeyi etkilemektedir.