Bazı yaratıkların neşe yaşadığı sürece, diğer tüm yaratıkların durumu bir sevinç parçası içeriyordu. Ancak, herhangi bir yaşayan acı çekiyorsa, o zaman geri kalan her şey için gölge tamamen atılamadı. İnsan gibi bir sürü hayvanı, bu yolla daha yüksek bir hayatta kalma faktörü elde eder; Bir baykuş veya kobra yok edilir.
(As long as some creature experienced joy, then the condition for all other creatures included a fragment of joy. However, if any living being suffered, then for all the rest the shadow could not be entirely cast off. A herd animal such as man would acquire a higher survival factor through this; an owl or a cobra would be destroyed.)
Alıntı, canlılar arasında sevinç ve acı çekmenin birbirine bağlılığı hakkında derin bir felsefi kavramı yansıtıyor. Tek bir yaratık bile mutluluk yaşadığında, herkesin kolektif refahına olumlu katkıda bulunduğunu gösterir. Tersine, birinin yaşadığı acı, paylaşılan bir duygusal manzarayı ima ederek diğerlerine bir gölge atar. Bu perspektif, neşenin birleştirici bir güç olduğu fikrinin altını çizerken, acı çekmenin daha izole edici bir etkisi vardır. Daha geniş toplulukta neşeyi teşvik etmek kolektif sorumluluğu ima ediyor.
Bu görüş, özellikle insan doğası göz önüne alındığında, pasajın insanlar gibi sosyal hayvanların karşılıklı destek ve paylaşılan duygular yoluyla hayatta kalma faydaları elde ettiğini gösteriyor. Buna karşılık, baykuşlar veya kobralar gibi yalnız yaratıklar, bu birbirine bağlı sistemde gelişmeyebilir. Philip K. Dick'in bu temaları keşfetmesi, okuyucuları, sosyal bir çerçevede duygusal durumlarla bağlantılı hayatta kalmanın karmaşıklıklarını vurgulayarak empati ve toplumsal deneyimin etkileri üzerinde düşünmeye davet ediyor.