Birbirimizle birlikteydi ve ikimiz de lanet bir şey söylemedik. Sanırım eylemler gerçekten kelimelerden daha yüksek sesle konuştu.

(been with each other, and neither of us had said a damn thing. I guess actions really did speak louder than words.)

by {Emma Hart}
(0 Yorumlar)
Emma Hart'ın "Four Day Fling" de, anlatı iki karakter arasındaki derin ama genellikle sessiz bir anlayışa dokunuyor. Birlikte harcanan zamanlarına rağmen, duygularını veya düşüncelerini seslendirmeleri gerekmiyordu. Bu durum, bazen bağlantıların sadece sohbetten daha derin çalıştığı fikrini vurgular ve sessiz arkadaşlığın güçlü bir bağı nasıl iletebileceğini gösterir. Alıntı, eylemlerin duyguları ve niyetleri konuşulan kelimelerden daha net iletebileceği temasını vurgulamaktadır. Karakterlerin karşılıklı varlığının, ilişkilerinin derinliğini yansıtan ciltler konuştuğunu gösterir. Genel olarak, hikaye, konuşulmayan anlayışın öneminin altını çizerek sevgi ve arkadaşlığın karmaşıklıklarını araştırıyor.

Emma Hart'ın "Dört Gün Fling" de, anlatı iki karakter arasındaki derin ama genellikle sessiz bir anlayışa dokunuyor. Birlikte harcanan zamanlarına rağmen, duygularını veya düşüncelerini seslendirmeleri gerekmiyordu. Bu durum, bazen bağlantıların sadece sohbetten daha derinlere doğru ilerlediği ve sessiz arkadaşlığın güçlü bir bağ iletebileceğini gösteren fikrini vurgulamaktadır.

Alıntı, eylemlerin duyguları ve niyetleri konuşulan kelimelerden daha net iletebileceği temasını vurgular. Karakterlerin karşılıklı varlığının, ilişkilerinin derinliğini yansıtan ciltler konuştuğunu gösterir. Genel olarak, hikaye, konuşulmayan anlayışın öneminin altını çizerek sevgi ve arkadaşlığın karmaşıklıklarını araştırıyor.

Stats

Kategoriler
Author
Votes
0
Page views
18
Güncelle
Ocak 23, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Other quotes in book quote

Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}
Öldüğünde huzur duymalısın mı? '' Barışın var, 'dedi yaşlı kadın,' Kendinle yaptığınızda.
by {Mitch Albom}
Hayatım sınırsız bir okyanusta bir damladan fazla değil. Ama okyanus çok sayıda damladan başka nedir ki?
by {David Mitchell}
'Depresyonda' olduğunu söylüyorsun ama benim gördüğüm tek şey dayanıklılık. Kendinizi berbat ve içten dışa doğru hissetmenize izin verilir. Bu kusurlu olduğunuz anlamına gelmez; sadece insan olduğunuz anlamına gelir.
by {David Mitchell}