Chateau ve Hut, taş yüz ve sarkan figür, taş zeminde kırmızı leke ve köydeki saf su-binlerce dönüm arazi-Fransa'nın bütün bir eyaleti-tüm Fransa'nın kendisi-gece gökyüzünün altında, zayıf bir saç kırıcı çizgiye yoğunlaştı. Bütün bir dünya, tüm büyüklükleri ve littlenesses ile parıldayan bir yıldızda yatıyor. Ve sadece insan bilgisi bir ışık ışını ayırabilir ve kompozisyonunun tarzını analiz edebilir, bu nedenle, yüce zekalar, bu dünyamızın, her düşüncemizin ve hareketin, her menajer ve erdemden, üzerindeki her sorumlu yaratıkın zayıf parıltısında okuyabilir.
(Chateau and hut, stone face and dangling figure, the red stain on the stone floor, and the pure water in the village well--thousands of acres of land--a whole province of France--all France itself--lay under the night sky, concentrated into a faint hairbreadth line. So does a whole world, with all its greatnesses and littlenesses, lie in a twinkling star. And as mere human knowledge can split a ray of light and analyse the manner of its composition, so, sublimer intelligences may read in the feeble shining of this earth of ours, every thought and act, every vice and virtue, of every responsible creature on it.)
Alıntı, Fransa'da, manzaranın ihtişamı ile taş ve köy kuyusu gibi bir kan lekesi gibi bireysel unsurların küçüklüğü arasındaki kontrastı vurgulayan canlı bir sahneyi anlatıyor. Gece gökyüzünün genişliği altında, Fransa'nın tüm özü ve sayısız deneyimlerinin dar bir çizgiye damıtılabileceğini ve her şeyin birbirine bağlılığını simgeleyebileceğini düşündürmektedir. Bu metafor, daha geniş dünyaya uzanır, parıldayan bir yıldız kadar küçük bir şey içinde insan varlığının tüm spektrumunu yatırdığını gösterir. Dahası, pasaj bilgi ve algının doğasını yansıtır. Tıpkı bilim adamlarının bileşenlerini anlamak için ışığı parçalayabilmeleri gibi, daha yüksek zekaya sahip olanlar, gezegenimizin ince yayılmalarını yorumlayabilir, insan eylemlerinin ve düşüncelerinin karmaşıklıklarını deşifre edebilirler. Bu, sıradan anlama aşan derin bir farkındalık ve anlayış anlamına gelir, bu da evrenin içgörü ve yansıma yoluyla açıklanmayı bekleyen daha derin gerçekleri tuttuğunu gösterir.