Caz trompet oyuncusu Dizzy Gillespie, bir zamanlar "Ne oynamamayı öğrenmek tüm hayatım boyunca beni aldı" dedi. O benim özel olanlardan biriydi. Ve oldukça haklıydı. Sessizlik müziği geliştirir. Oynamadığınız şey ne yaptığınızı tatlandırabilir. Ancak

(Dizzy Gillespie, the jazz trumpet player, once said, "It's taken me all my life to learn what not to play." He was one of my special ones. And he was quite correct. Silence enhances music. What you do not play can sweeten what you do. But)

by {Mitch Albom}
(0 Yorumlar)

ünlü caz trompet oyuncusu Dizzy Gillespie, bir zamanlar derin bir fikir paylaştı: "Ne oynamamayı öğrenmek tüm hayatım boyunca beni aldı." Bu alıntı, müziğin sessizliğinin önemini vurgular, söylenmemiş veya oynanmamış bırakılan şeyin genel deneyimi önemli ölçüde artırabileceğini düşündürmektedir. Jazz'daki en iyilerden biri olarak kabul edilen Gillespie, müzikteki inceliklerin genellikle sürekli sesten daha fazla ağırlık tuttuğunu anladı.

Bu kavram, Mitch Albom'un "Frankie Presto'nun Magic Strings" kitabında yankılanıyor. Hikaye, kısıtlamanın değerini ve sessizliğin sanat üzerindeki etkisini vurgular. Sessizliğin anlam ve duygusal rezonansı arttırabileceğini fark ederek, Albom yaratıcılık hakkında temel bir gerçeği gösterir: Bazen, atlanan şey ifade edilenden daha fazla olmasa da güçlü olabilir.

Stats

Kategoriler
Author
Votes
0
Page views
51
Güncelle
Ocak 22, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Hayatım sınırsız bir okyanusta bir damladan fazla değil. Ama okyanus çok sayıda damladan başka nedir ki?
by {David Mitchell}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Öldüğünde huzur duymalısın mı? '' Barışın var, 'dedi yaşlı kadın,' Kendinle yaptığınızda.
by {Mitch Albom}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}
Yarısı okunmuş bir kitap, yarım kalmış bir aşk meselesidir.
by {David Mitchell}