"Mutluluk Hipotezi" nde Jonathan Haidt, olayların onları kontrol etmeye çalışmak yerine meydana geldiği gibi kabul ettiğini vurgulayan Epictetus felsefesini araştırıyor. Bu perspektif, bireyleri bir barış ve refah duygusunu teşvik ederek direniş olmadan gerçekliği kucaklamaya teşvik eder. Arzularımızı yaşam akışı ile hizalayarak, zorlukların ortasında esneklik ve mutluluk geliştirebiliriz.
Epictetus'tan alıntı bu fikri güzel bir şekilde kapsar, bu da acılarımızın genellikle koşulları beklentilerimize uyacak şekilde manipüle etme girişimlerimizden kaynaklandığını düşündürmektedir. Bunun yerine, zihniyetimizi olduğu gibi takdir etmek için ayarlarsak, sevinç ve tatmin kapasitemizi artırırız. Hayatın öngörülemezliğini kabul etmek daha içeriğe ve sakin bir varlığa yol açabilir.