Oyuncu kadrosunda bir Android olduğu konusunda bilginiz var mı? Size yardım etmekten memnuniyet duyarım ve eğer bir android olsaydım size yardımcı olmaktan memnun olur muyum? Bir Android, başka bir Android'e ne olacağını umursamıyor. Aradığımız endikasyonlardan biri bu. Sonra Bayan Luft, bir Android olmalısın.

(Do you have information that there's an android in the cast? I'd be glad to help you, and if I were an android would I be glad to help you? An android, he said, doesn't care what happens to another android. That's one of the indications we look for. Then, Miss Luft said, you must be an android.)

by {Philip K. Dick}
(0 Yorumlar)

Philip K. Dick'in "Androidler Elektrikli Koyun Dergisi?" Diyalog, Android'lerin kendileri gibi başkalarının kaderine kayıtsız olduğunu gösteriyor. Bu ilgisizlik, insanlar ve androidler arasında önemli bir ayrımı işaret eder ve öncekinde empatinin olmadığını vurgular. Bir karakter, bir Android'in gerçekten yardım etmek isteyip istemeyeceğini sorgulayarak Android'in duygusal bağlantı eksikliğini daha da vurgulayarak.

Bu konuşma, bir android olmaya karşı insan olmanın ne anlama geldiğine dair anlatıdaki temel gerilimi ortaya koyuyor. Bayan Luft’un, bir karakterin tepkilerine dayanan bir Android olabileceği sonucu, insan ve makine arasındaki çizgilerin bulanık olduğu bir dünyada kimlik ve duygu karmaşıklıklarını göstermektedir. Hikaye, okuyucuları insan görünen ancak temel duygusal niteliklerden yoksun olabilecek varlıklarda empati ve bilincin doğasını düşünmeye zorluyor.

Stats

Kategoriler
Votes
0
Page views
59
Güncelle
Ocak 24, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Taffy. Taffy hakkında düşünüyor. Şimdi dişlerini dışarı çıkaracağını düşünüyor, ama onunla yemek demek olursa, her neyse onu yiyecektir.
by {Mitch Albom}
Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Doğum ve ölüm arasında çok fazla can alıyoruz. Çocuk olmak için bir hayat. Yaşlanacak bir hayat. Gezmek, yerleşmek, aşık olmak, ebeveyn olmak, vaatlerimizi test etmek, ölümlerimizi gerçekleştirmek ve bazı şanslı durumlarda, bu farkındalıktan sonra bir şeyler yapmak için bir hayat.
by {Mitch Albom}
Sorun görünümünde gergin olma eğilimim var. Tehlike yaklaştıkça daha az gerginleşirim. Tehlike el altında olduğunda, şiddetli bir şekilde şişerim. Saldırganımla boğuşurken, korkmadan ve çok az yaralanma düşüncesiyle bitirmek için savaşıyorum.
by {Jean Sasson}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}