Onu, o kadar yüksek bir uçurtma dizisini tutan bir adamın önünde tuttu, artık göremiyor, kırılabileceğini ve kırdığını bilmenin tek yolunun yavaşça öğütülmüş dans ederken ipin ani dalgalanmasıyla olacağını bilerek.
(He held to it in the way of a man who holds the string of a kite that is so high he can't see it anymore, knowing that any moment it may break and the only way he will know it has broken will be by the sudden ripple of the string as it dances slowly groundward.)
Alıntı, derin bir güvenlik açığı duygusunu ve bağlantının sürekli doğasını göstermektedir. Bir uçurtmaya bir ip tutan bir adamın görüntüsü, güven ve belirsizliği vurgulayarak, değerli bir şeye sahip olan bir şeye sahip olanı temsil eder. İpi sıkıca kavrar, bağlantının her an geçebileceğini ve onu sadece en hafif kayıp sinyali ile bırakabileceğini fark eder.
Bu metafor, insanın uzak veya kırılgan hissedebilen özlemleri veya ilişkileri tutma deneyiminden bahsediyor. Adamın potansiyel mola beklentisi, anlık yükseklik heyecanının hayal kırıklığına inme korkusuyla birleştiği umudu eşlik eden endişe ve farkındalığı aktarır.