O gece bir daha asla bahsetmedi, annene değil, kimseye değil. Kendisi için, kendisi için utandı. Hastanede tamamen konuşmayı bıraktı. Sessizlik onun kaçışıydı, ama sessizlik nadiren bir sığınak. Düşünceleri hala onu rahatsız etti. '~ PG 139
(He never spoke of that night again, not to your mother, not to anyone else. He was ashamed for her, for Mickey, for himself. In the hospital, he stopped speaking altogether. Silence was his escape, but silence is rarely a refuge. His thoughts still haunted him.'~pg 139)
Hikayedeki karakter, travmatik bir olaydan derinden etkilenir ve hayatının geri kalanında bu konuda sessiz kalmasına neden olur. Olayla ilgili utanç duydu ve ailesiyle veya başka biriyle görüşmek için kendini getiremedi. Bu sessizlik onun için bir kaçış biçimi görevi görür, ancak sonuçta gerçek teselli sağlayamaz.
Hastanede konuşmayı bırakma seçimi, iç mücadelesini ve duygularıyla yüzleşememesini sembolize ediyor. Sessizliğe rağmen, zihni, kaçınmanın iyileşmeye eşit olmadığını gösterir. Deneyimi, utanç ve acı ile başa çıkmanın karmaşıklığını göstermektedir.