Alıntı, ölüm ve zamanın geçişi hakkında derin bir gözlemi yansıtır, yaşam ve tüm canlıların nihai kaderi arasındaki kontrastı gösterir. Dünyanın altındaki istiflenmiş bedenlerin görüntüleri, ölümün kaçınılmazlığının kesin bir şekilde farkına varır. Bu tefekkür, kahramanın insan çabalarının ve maneviyatının bir sembolü olan kiliseyi düşündüğü gibi yüzeyler, ancak ezici kayıp ve çürüme duygusu bu arzularla tam bir tezat oluşturuyor.
Ayrıca, "Yaşayan Çabalar" dan bahsedilmesi, insan başarılarının eleştirel bir görüşünü önermektedir ve geçişlerini vurgulamaktadır. Büyük yapılarımıza ve çatışmalarımıza rağmen, kalıcı ölüm karşısında kısa bir ana benzetilirler. Bir kanadın ritminin metaforu, eylemlerimizin, ölümün kesinliğinin ortasında yaşamlarımızın arkasındaki anlam ve amacın yansıtıcı bir şekilde incelenmesini sağlayan, eylemlerimizin geniş, inatçı olmayan zaman manzarasına karşı ne kadar küçük görünebileceğini gösterir.