Mitch Albom’un "Küçük Bir İnanç Var" kitabı, dokunaklı fıkralar aracılığıyla derin duygusal gerçekleri aktarıyor. Böyle bir hikayede, bir adam karısını mezarlığına yas tutarak, sevgisinin doluluğunu asla ona iletmediği için derin üzüntü ve pişmanlık ifade eder. Reb'e güvenirken, kalbi, konuşulmayan kelimelerin ağırlığını ve kaybına eşlik eden özlemi vurgulayarak belirginleşir.
Bu an evrensel bir temayı kapsar: ifade edilmemiş duyguların akılda kalıcı doğası. Reb'in üzücü kabulü, duygularımızı ve düşüncelerimizi sevdikleriyle paylaşmanın önemini hatırlatıyor, çünkü zaman uyarı yapmadan kayabilir. Nihayetinde, Albom’un anlatısı okuyucuları kendi ilişkileri ve sevgi ve minnettarlığı çok geç olmadan açıkça ifade etmenin önemi üzerinde düşünmeye teşvik eder.