Kendi adamları, sabah saldıracak, yeryüzüne diz çökecekler, bir elin arkasına gizlenmiş, kendi acı çeken bir tünelde, zamanın olmadığı ama ölüme bakmaya çalıştıkları bir karanlıkta.
(His own men, those who would attack in the morning, knelt on the earth, faces hidden behind one hand, in an agonizing tunnel of their own, a darkness where there was no time but where they tried to look on death.)
Sebastian Faulks'ın "Birdsong" kitabında, savaşa hazırlanan askerlerin dokunaklı bir tasviri var. Yaklaşan mücadelelerinin ağırlığıyla boğulmuş, kasvetli bir durumda diz çöküyorlar. Yüzleri gizlenmiştir, önde olan ölümün gerçekliğiyle yüzleşirken karşılaştıkları duygusal kargaşayı simgelemektedir. Bu an, bu adamların savaşın kaosuna yaklaştıkça yaşadıkları korkuyu ve umutsuzluğu kapsıyor.
Bir "kendi tüneli" nin görüntüleri, askerler arasında ortak bir tecrit duygusu önerir, çünkü her biri ölümler hakkındaki düşünceleri ve duygularıyla boğuşur. Yaşadıkları karanlık, dahil oldukları çatışmayla ilişkili belirsizliği ve korkuyu yansıtır. Faulks, savaşın ruhları üzerindeki derin etkisini vurgulayarak bu adamların iç mücadelelerini etkili bir şekilde aktarır.