Öfkeyi tutmak, bizi yavaş yavaş içten dışa yok eden toksik bir maddeye benzetebilir. Nefretin barındırılmasının bize zarar verenleri cezalandırmanın bir aracı olarak hizmet ettiğine inanabilirken, gerçekte sadece kendimize zarar verir. Bu perspektif, odağı kendi refahımız üzerindeki zararlı etkilerine karşı algılanan nefret gücünden kaydırır.
Mitch Albom, "Cennette Buluştuğunuz Beş Kişi" kitabında, başkalarına karşı bir silah olmak yerine, nefretin daha çok onu tutan kişiye zarar vermeye geri dönen bir bumerang olduğunu vurguluyor. Bu derin gerçekleşme, olumsuz duygularımızla nasıl başa çıktığımızı yeniden düşünmemizi ister ve kendi uğruna affetme ve iyileşme arayışını teşvik eder.