Stephen King'i okumuyorum, Michael Crichton'u okudum. Korkmuş boktan çok karışık olmayı tercih ederim.
(I don't read Stephen King, I read Michael Crichton. I prefer to be confused shitless rather than scared shitless.)
Nick Pirog'un "öngörülemeyen" kitabında, dikkate değer bir alıntı, korkuya karşı entelektüel meydan okuma için kişisel bir tercihi yansıtıyor. Konuşmacı, Stephen King ve Michael Crichton'un eserleri arasında, korkuyu uyandırmak yerine düşünceyi kışkırtan karmaşık anlatılarla etkileşime girme arzusunu vurgulayan açık bir seçim ifade ediyor. Bu tercih, karmaşık ve şaşırtıcı olan araziler için bir sevgi olduğunu düşündürür ve zihni uyaran hikaye anlatımı için bir takdir gösterir.
Alıntı, tüm okuyucuların kitaplarından aynı duygusal tepkileri aramadıklarını vurgulayarak bireysel edebi zevklerin daha geniş bir temasını kapsıyor. Konuşmacı, gerçekliği sık sık yaratıcı senaryolarla harmanlayan bilim kurgu gerilim filmleri ile tanınan Crichton'u tercih ederek, açıkça terörden ziyade karışıklığı ve entrikaları uyandırabilecek bir türle hizalanır. Bu perspektif, okuyucuları okuma deneyimlerinden ne kazanmayı umduklarını düşünmeye davet eder.