Bir çocuğu kaybettim, "dedi Lusa'nın gözleriyle doğrudan tanıştı." Ama yaparsın. Birinin sizin için geride bıraktığı yeri sevmeyi öğrenirsiniz.
(I lost a child," she said, meeting Lusa's eyes directly. "I thought I wouldn't live through it. But you do. You learn to love the place somebody leaves behind for you.)
Barbara Kingsolver'ın "Prodigal Summer" da, bir karakter Lusa'da bir çocuğu kaybetmenin derin kederi hakkında güvendiğinde dokunaklı bir an meydana gelir. Konuşmacı, o zamanlar umutsuzluklarını yansıtarak, kaybın ne kadar ezici hissettiğini ifade ederek onları böyle bir acıya dayanamayacaklarına inanmalarına yol açar. Bununla birlikte, zaman geçtikçe, anılarda ve geride kalan sevgide teselli buldular ve insan ruhunun esnekliğini gösterdiler. Bu duygu, kayıp karşısında sevginin ve hafızanın dönüştürücü gücünü vurgular. Keder tüketebilirken, insanların sevdiklerinin kalıntılarını...