Narsist olamayacak kadar çirkinim.

(I'm too ugly to be a narcissist.)

by {Mitch Albom}
(0 Yorumlar)

Morrie Schwartz, "Morrie ile Salı" da, yaşam, sevgi ve insan bağlantısı hakkında derin bilgiler paylaşıyor. Yaptığı çarpıcı bir açıklama, "Narsist olamayacak kadar çirkinim." Bu ifade, alçakgönüllülüğünü ve öz-değer anlayışını yansıtır ve gerçek narsisizmin derin oturmuş bir güvensizlikten ve aşırı kendi kendine odaklanmaktan kaynaklandığını vurgular. Morrie’nin perspektifi, okuyucuları yüzeysel güzellik kararlarının ilişkilerimizi ve benlik imajımızı nasıl çarpıtabileceğini düşünmeye davet ediyor.

Morrie, tartışmaları sayesinde bireyleri fiziksel görünümün ötesine bakmaya ve gerçek bağlantıların değerini tanımaya teşvik eder. Alıntı, kendini takıntılığın genellikle kendini kabul eksikliğini maskelediğine dair bir hatırlatma görevi görür. Nihayetinde, "Morrie ile Salı günleri" kusurlarımızı benimsemenin daha anlamlı ve otantik ilişkilere yol açabileceğini ve bizi makyaj üzerindeki şefkate öncelik vermeye çağırabileceğini öğretir.

Stats

Kategoriler
Author
Votes
0
Page views
14
Güncelle
Ocak 22, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Other quotes in Tuesdays with Morrie

Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Hayatım sınırsız bir okyanusta bir damladan fazla değil. Ama okyanus çok sayıda damladan başka nedir ki?
by {David Mitchell}
Yarısı okunmuş bir kitap, yarım kalmış bir aşk meselesidir.
by {David Mitchell}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Hayatlarımız bize ait değil. Geçmişte ve günümüzde başkalarına bağlıyız ve her suç ve her iyilikle geleceğimizi doğururuz.
by {David Mitchell}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}