Örneğin, şimdi Richard Nixon'u örten onursuzluğun yalan söylediği gerçeğinden değil, televizyonda yalancı gibi göründüğünden şüpheleniyorum. Ki, eğer doğruysa, kimseye hiçbir rahatlık getirmemeli, deneyimli Nixon-Haters bile. Çünkü alternatif olasılıklar bir yalancı gibi görünebilir ama gerçeği söyleyebilir; Ya da daha da kötüsü, bir hakikat anlatıcısı gibi görünüyor ama aslında yalan söylüyor. Gibi


(I suspect, for example, that the dishonor that now shrouds Richard Nixon results not from the fact that he lied but that on television he looked like a liar. Which, if true, should bring no comfort to anyone, not even veteran Nixon-haters. For the alternative possibilities are that one may look like a liar but be telling the truth; or even worse, look like a truth-teller but in fact be lying. As)

📖 Neil Postman

🌍 Amerikan  |  👨‍💼 Yazar

🎂 March 8, 1931  –  ⚰️ October 5, 2003
(0 Yorumlar)

Neil Postman, Richard Nixon'un mirası bağlamında algı ve gerçeğin doğasını araştırıyor, bu da insanların yargılarının genellikle gerçek dürüstlükten ziyade görünüşten kaynaklandığını öne sürüyor. Nixon'un televizyondaki imajının, toplumun olumsuz algısına katkıda bulunduğuna dikkat çekerek toplumun fiziksel tavrını güvenilirlikle eşitleyebileceğini ima ediyor. Bu gözlem, değerlendirmelerimizin öz görsellere dayalı olarak güvenilirliği konusunda endişeleri gündeme getirmektedir.

Postacı'nın argümanının sonuçları Nixon'un ötesine uzanıyor ve kamu söyleminde daha geniş bir konuyu vurguluyor: kişi aldatıcı görünebilir, ancak dürüst olabilirken, diğeri dürüst görünebilir, ancak yalanları gizleyebilir. Bu dinamik, gerçek anlayışımıza meydan okur ve görünüşlerin yanıltıcı olabileceğini düşündürmektedir, bu da sadece yüzey izlenimlerine güvenmek yerine daha derin gerçekleri incelemenin önemini vurgular.

Page views
26
Güncelle
Ocak 28, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.