O kanonun zemininden bulutların titrek bir şekilde hareket etmesini izledim. Bulutların gökyüzünü geçmesi gibi, ruhlar da çağları geçer; bulutun şekli, rengi ve boyutu aynı kalmasa da, o hâlâ bir buluttur ve ruh da öyle. Bulutun nereden estiğini ya da ruhun yarın kim olacağını kim söyleyebilir? Yalnızca Sonmi doğu ve batı ve pusula ve atlas, yaşasın, yalnızca bulutların atlası.

(I watched clouds awobbly from the floor o' that kayak. Souls cross ages like clouds cross skies, an' tho' a cloud's shape nor hue nor size don't stay the same, it's still a cloud an' so is a soul. Who can say where the cloud's blowed from or who the soul'll be 'morrow? Only Sonmi the east an' the west an' the compass an' the atlas, yay, only the atlas o' clouds.)

by {David Mitchell}
(0 Yorumlar)

Alıntı, hem bulutların hem de insan ruhlarının geçici doğasını yansıtıyor. Tıpkı bulutların gökyüzünde dolaşırken şekil ve renk değiştirmesi gibi, ruhumuz da zaman içinde dönüşümlere uğrar. Bu benzetme, kimliklerimiz ve deneyimlerimiz değişse de, özümüzün bozulmadan kaldığını öne sürüyor. Bu gözlemler, değişimin ortasında bir süreklilik hissini çağrıştırıyor ve hem bulutların hem de ruhların daha büyük bir kozmik yolculuk içinde var olduğunu vurguluyor.

Konuşmacı, bulutların ve ruhların kökenleri ve geleceklerini çevreleyen gizemi kabul ediyor. Her ikisi de doğanın ve zamanın güçlerine bağlı olduğundan, bir bulutun yolculuğunu belirleyemeyiz veya bir ruhun yolunu tahmin edemeyiz. Bu öngörülemezlik, tıpkı bulutların gökyüzündeki geçici geçişi gibi, her anın geçici ama temel olduğu varoluşun güzelliğini vurguluyor. Bu bakış açısıyla alıntı, her şeyin derinden birbirine bağlılığı üzerine düşünmeye davet ediyor.

Stats

Kategoriler
Votes
0
Page views
209
Güncelle
Ocak 21, 2025

Rate the Quote

Yorum ve İnceleme Ekle

Kullanıcı Yorumları

{0} yoruma göre
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yıldız
0
Yorum ve İnceleme Ekle
E-postanızı asla başkalarıyla paylaşmayacağız.
Daha Fazlasını Gör »

Popular quotes

Taffy. Taffy hakkında düşünüyor. Şimdi dişlerini dışarı çıkaracağını düşünüyor, ama onunla yemek demek olursa, her neyse onu yiyecektir.
by {Mitch Albom}
Küçük kasabalar metronom gibidir; En ufak bir hareketle, vuruş değişir.
by {Mitch Albom}
Bakın, eğer bilimin eninde sonunda Tanrı'nın olmadığını kanıtlayacağını söylüyorsanız, bu konuda farklı olmalıyım. Ne kadar küçük bir kurbağa yavrusuna, bir atoma kadar götürseler de, arayışın sonunda her zaman açıklayamadıkları bir şey, her şeyi yaratan bir şey vardır. Ve diğer tarafa ne kadar gitmeye çalışırlarsa çalışsınlar - yaşamı uzatmak, genlerle oynamak, şunu klonlamak, şunu klonlamak, yüz elliye kadar yaşamak - bir noktada hayat biter. Peki sonra ne olur? Hayat ne zaman sona erer? Omuz silktim. Anlıyorsun? Arkasına yaslandı. Gülümsedi. Sona geldiğinizde, Tanrı'nın başladığı yer burasıdır.
by {Mitch Albom}
Benim yerime senin ölmen gerektiğini söylüyorsun. Ama dünyada bulunduğum süre boyunca benim yerime de insanlar öldü. Bu her gün oluyor. Siz gittikten bir dakika sonra yıldırım düştüğünde veya içinde olabileceğiniz bir uçak düştüğünde. Meslektaşınız hastalandığında ve siz hastalanmadığınızda. Biz bu tür şeylerin rastgele olduğunu düşünüyoruz. Ama her şeyin bir dengesi var. Biri solar, diğeri büyür. Doğum ve ölüm bir bütünün parçalarıdır.
by {Mitch Albom}
Doğum ve ölüm arasında çok fazla can alıyoruz. Çocuk olmak için bir hayat. Yaşlanacak bir hayat. Gezmek, yerleşmek, aşık olmak, ebeveyn olmak, vaatlerimizi test etmek, ölümlerimizi gerçekleştirmek ve bazı şanslı durumlarda, bu farkındalıktan sonra bir şeyler yapmak için bir hayat.
by {Mitch Albom}
Sorun görünümünde gergin olma eğilimim var. Tehlike yaklaştıkça daha az gerginleşirim. Tehlike el altında olduğunda, şiddetli bir şekilde şişerim. Saldırganımla boğuşurken, korkmadan ve çok az yaralanma düşüncesiyle bitirmek için savaşıyorum.
by {Jean Sasson}
Ancak mürekkep fırçasının bir mahkumun zihninin iskelet anahtarı olduğunu düşünüyor.
by {David Mitchell}
Yalan söylemek var," diyor annem, talimatları yazdığı zarfı çantasından çıkarırken, "ki bu yanlış, bir de doğru izlenimi yaratmak var ki bu da gerekli.
by {David Mitchell}
Rahibe dedi ki, dili affedebilirim. Annene müstehcen bir jest yapmanı affedebileceğimden emin değilim. Holland, "Onu tanıyor olmalısın," dedi. Eğer onu tanısaydın sen de ona parmağını verirdin.
by {John Sandford}
Sınırlı insanların elindeki sınırsız güç her zaman zulme yol açar.
by {David Mitchell}