Eğer kelimeler öldürücü silahlar olabiliyorsa, onlara bir cephanelik sağlamalıyım.
(If words can be lethal weapons, I must provide them with an arsenal.)
"Eğer kelimeler ölümcül silahlar olabiliyorsa, onlara bir cephanelik sağlamalıyım" sözü, kelimelerin muazzam bir güce sahip olduğunu ve başkalarını önemli ölçüde etkileyebileceğini ima ediyor. Buradaki fikir, dilin sadece iletişim kurmak için değil aynı zamanda ikna etmek, etkilemek ve hatta zarar vermek için de kullanılabileceğidir. Konuşmacı, sözlerinin ağırlığını anlıyor gibi görünüyor ve kendisini doğru ifadeler ve argümanlarla donatma sorumluluğunu hissediyor; bu da, karmaşık durumlarla baş etmede dil ustalığının çok önemli olduğunu gösteriyor.
Orson Scott Card'ın "Xenocide" adlı kitabı bağlamında bu bakış açısı çatışma, etik ve insan deneyimi temalarıyla uyumludur. Anlatı sıklıkla iletişimin yansımalarını ve karakterlerin etkileşimlerinde yaptığı seçimleri araştırır. Kelimelerin silah görevi görebileceğini kabul eden yazar, okuyucuları iletişimin kaderleri ve ahlaki sonuçları ne kadar etkili bir şekilde şekillendirebileceğini düşünmeye davet ediyor ve dilin hem yaratma hem de yıkım için bir araç olabileceği fikrini güçlendiriyor.