İnsanların hayattaki önemli kararlar için bir sebep kullandığına inanıyorsanız, başkalarının kötü akıl yürütme becerilerine sahip olduğu için şaşkın ve hayal kırıklığına uğramış hissedeceksiniz.
(If you believe people use reason for the important decisions in life, you will go through life feeling confused and frustrated that others seem to have bad reasoning skills.)
Scott Adams'ın "Neredeyse her şeyde nasıl başarısız olunur ve hala büyük kazanılır" kitabında, birçok insanın önemli kararlar verirken mantıklı akıl yürütmeye güvenmediği fikrini araştırıyor. Aklını yol gösterici bir ilke olarak kullanmak yerine, bireyler genellikle seçimlerini duygulara veya diğer mantıksız faktörlere dayandırırlar. Bu kopukluk, başkalarının rasyonel düşünmesini bekleyenler için karışıklık ve hayal kırıklığı duygularına yol açabilir.
Adams, eğer mantıklı akıl yürütmenin insan karar almanın birincil itici gücü olduğunu varsayarsa, başkalarının yaptığı seçimleri anlamak için mücadele edebileceklerini savunuyor. Bu inanç, birçok insanın bekleyebileceği akıl yürütme becerilerinden yoksun göründüğü için hayal kırıklığı duygusu yaratabilir. Yazar, bu farkın tanınmasının, kişilerarası etkileşimlerdeki hayal kırıklığının bir kısmını hafifletmeye yardımcı olabileceğini öne sürüyor.