Nezaket her şeyin panzehiridir. Tıpkı su ateşini yatıştırırsa, nezaket zaman zaman birbirimizi nasıl yaktığımızı sakinleştirir. Ve yandığımız ve incittiğimiz tüm yolların altında, doğduğumuz yumuşak ve kalıcı varlık var, herhangi bir sorunun ortasında çiçek açmayı bekliyor.
(Kindness is the antidote to everything. Just as water soothes fire, kindness calms how we burn each other from time to time. And under all the ways we burn and hurt, there's the soft and lasting presence we were born with, waiting to blossom in the midst of any trouble.)
"Denize ve Gökyüzüne Bir Katılan Şeyler: Yaşam Hakkında Notlar" kitabında Mark Nepo, çatışmaların üstesinden gelmede nezaketin önemli rolünü vurgular. Nezaketi suya benzetir, bu da öfkenin alevlerini söndürebilir ve insanların birbirlerini serbest bıraktığı incinebilir. Nezaket, zor durumlarda bile ifade edebileceğimiz şefkati hatırlatan yatıştırıcı bir çare görevi görür.
Nepo, yaşadığımız acı ve mücadelelerin altında, içimizde doğal bir yumuşaklık olduğunu öne sürüyor. Bu doğal hassasiyet her zaman mevcuttur, kaosun ortasında ortaya çıkmayı bekler. İyileşmeyi teşvik ettiği ve anlamlı bir şekilde bağlanmamıza izin verdiği için bu özü beslemeyi teşvik eder, sonuçta sıkıntı içinde büyümeyi teşvik eder.